Networking Yazı Serisi - Bölüm 6 - Tanışma Tüyoları

Sohbetin ilerlemesi için en az iki tarafın katılımı gereklidir, ancak siz önce kendinizden başlayın. Yeni tanıştığınız birini doğal olarak merak edersiniz. Kimdir? Nasıl biri? Bunlara dair ipuçlarını toplarken sorgucu rolüne bürünmemeye çalışın. “Bu işe nasıl başladınız?” ya da “Kimlerle çalışıyorsunuz?” diye sorabilirsiniz ancak ilk sorunuz “Cironuz ne kadar?”      olmasın, karşınızdakinin cevap vermek istemediği sorular ve ilk tanışmada girmemeniz gereken alanlardan (dini inançlar, politik görüş vb.) uzak durun. 

 

Sizden kat kat bilgili biriyle sohbet ederken bile ona bilmediği bir şeyler katabileceğinizin bilincinde olmalısınız. Bu yüzden, fikirlerinizi kendinize saklamayın. Karşı tarafın zaten bildiği, ayrıca sizden duymaya ihtiyacı olmadığı şeyleri ukalaca ya da yaranma amaçlı söylemediğiniz sürece hiçbir sorun olmaz. Aksine, ihtiyaç duyduğu bir iyileştirme önerisi, yeni bir yaklaşım, işiyle ilgili bir geliştirme yaratabilir. Bunları samimiyetle paylaştığınız takdirde olumlu etkisi olacaktır. 

 

Yeni tanıştığınız güçlü bir bağlantı, yalnızca sizin sahip olabileceğiniz gizli bir hazine olmamalıdır. Aksine, siz kendinize değer katmak istiyorsanız, insanlar arasında köprüler kurmaya çalışmalısınız. Yeni tanıştığınız insanları “kendinize saklamayın”. İlgi alanlarını paylaşan, yaptığı işle ilgilenen, aynı meslekten olan, ileride beraber iş yapabileceğini düşündüğünüz diğer tanıdıklarınızla onları tanıştırın. 

 

Diyelim ki katıldığınız bir toplantıda sizin tanıdığınız pek çok insan var. Ancak orada tanıştığınız yeni biri hiç kimseyi tanımıyor. Biraz muhabbet ettikten sonra, onu salondaki diğer bir arkadaşınızla tanıştırabilirsiniz. Yalnız, biriyle tanıştırmadan önce o kişiyle vakit geçirdiğinizden emin olun. Yoksa kendisini “başınızdan atmak” istediğinizi düşünebilir. 

 

İki insanı tanıştırmak, bu konuda tecrübesi olmayan biri için zor gelebilir. Zamanla, buna alıştıkça nefes alır gibi rahat tanıştıracaksınız insanları. Tanışma faslında önce yöneticinizi müşterinize, kendi firmanızdan arkadaşınızı diğer firma çalışanına, tecrübesi az olanı kıdemli olana, erkekleri kadınlara, gençleri de yaşlılara takdim edin; sonra diğerlerini tanıştırın. 

 

Yeni tanıştığınız insanlarla konuşurken pozitif tutum sergileyin. Bu ilişkinizdeki sıcaklığı etkileyecektir. “Firmanızın yeri Gebze’de mi? Yazık, pek de uzakmış” demek yerine, “Gebze de son yıllarda oldukça gelişti. Pek çok firmanın oraya taşındığını duyuyoruz” deyin. İkisi de kendi görüşünüz; önce pozitif olanı aktarmayı seçin. Karşınızdakinin değer yargılarıyla, dış görünüşüyle ve davranışlarıyla asla dalga geçmeyin. 

 

Biriyle konuşurken yalnız onun için orada olmaya ve karşınızdakini dinlerken başka bir işle uğraşmamaya dikkat edin. Bir yandan dinleyip, bir yandan yemek yiyerek, bir yandan da emaillerinizi kontrol etmeniz tabi ki mümkün olabilir, ancak karşınızdaki kişi bunu yetenek olarak değil, kabalık olarak algılayacaktır. Dikkatinizi tek bir noktaya, karşınızdakine, toplayın! 

 

Her sözünüzün arkasında duramayabilirsiniz ama bunu yapmaya özen gösterin. Birine bir makale gönderebileceğinizi söylediyseniz, en geç bir hafta içinde o makaleyi gönderin. Bir yıl geçtikten sonra bunu yapmanız çok da mantıklı olmayacaktır. Zaten ihtiyacı olan bir şeyse, bir iki gün içinde o makaleye kendisi ulaşabilir.  Verdiğiniz sözü tutamıyorsanız, iyi bir mazeret gösterin ama karşı taraf ısrarcıysa ve sizi buna zorluyorsa, kaçış için buna mecbur değilsiniz. Bazen “hayır” diyebilmeniz, daha az kırıcı olabilir.

 

Birisiyle konuşmaya başladığınızda karşı tarafı çok ilginç bulabilirsiniz. Konuşmanız size çok şey katabilir ama bu fırsat bir daha elinize asla geçmeyecekmiş gibi davranıp karşınızdakini esir almayın. Sonuçta onun da burada bulunma amacı          networking olabilir. Gözlerini salonda huzursuz huzursuz gezdirmeye başladıysa, başka birini daha muhabbete dahil   etmek için bir girişimde bulunduysa, sohbeti için teşekkür edin ve kartınızı verip yanından ayrılın.