İş Ararken Networking'in Önemi

TARİH: 2.12.2015
Hepimiz iş yerimizde yeni bir pozisyonun açıldığını duyar duymaz ilk olarak bu işe uygun olan tanıdıklarımızı düşünürüz. Belki iş aradığını bildiğimiz yakın arkadaşımız, belki geçenlerde bizi arayarak işinden ayrıldığını söyleyen okul arkadaşımız, hatta aklımıza dün bankada sıra beklerken tanıştığımız biri gelir.

Aslında çoğu iş imkanı, daha ilana verilmeden böyle ağızdan ağıza sahibini buluyor.

Amazon’un çok satanlar yazarlarından Lou Adler’in yapmış olduğu araştırma da bunu destekliyor. Araştırmaya göre, iş piyasasındaki pozisyonların %55’i daha iş ilanı yayınlanmadan, henüz piyasada duyulmadan tam da böyle gizli bir işgücü pazarı aracılığı ile dolduruluyor. Bu yüzden de Lou Adler iş arayanlara 20/20/60 stratejisini öneriyor.

Buna göre; İş ararken vaktinizin %20’sini ilanlara başvurmaya, %20’sini CV’nizi ve LinkedIn* profilinizi güncelleştirmeye, %60’ını ise Networking’e ayırmalısınız.

İş ararken ilk baktığımız yerler kariyer siteleri, firma sayfaları hatta gazetelerin İnsan Kaynakları (İK) sayfalarıyken, aslında ilk başlamamız gereken yerin kendimiz olduğunu da kesinlikle unutmamalıyız. 

İşte Networking yani çevremiz ile iş ararken yapılması gereken bazı önemli hamleler:

1-Ne istediğinizi belirleyin.
Sayısız iş ilanı arasında kaybolmamak için öncelikle net olun. İş aramaya başlamadan önce ne istediğinizi belirleyin. 

İstediğiniz pozisyon için kimlerle tanışmanız gerekiyor? Hangi firmalar bu sektörde çalışıyor? Ya bu sektörde çalışan tanıdıklarınız var mı? Sizin tanıdığınız yoksa, tanışabileceğiniz ya da tanıştırılabileceğiniz kişiler var mı? 

2-Tahmin ettiğinizden daha çok kişiyi tanıyorsunuz. Listeleyin.
İlk başta size yardımcı olabilecek kimseyi tanımadığınızı düşünebilirsiniz, fakat tahmin ettiğinizden çok daha fazla kişi tanıyorsunuz. Kimleri tanıdığınızın bir listesini yapmaya başlayın.

Yazdıkça listenin nasıl uzadığını göreceksiniz. Arkadaşlar, akrabalar, komşular, eski iş arkadaşları, eski işvereniniz, üye olduğunuz dernekler, mezunlar derneği, sosyal medyadan tanıdıklarınızı hatta yakınlarınızın tanıştırdığı kişileri listeleyin. 

3-Listenizle iletişime geçin.
Birçok insan iş ararken çevresini kullanmaktan ve networking yapmaktan çekinir. 
San Francisco Üniversitesi Profesörü Dr. John Sullivan’ın yaptığı araştırma gösteriyor ki, özellikle “Google” gibi herkesin girmek için rekabet ettiği büyük ve tanınan şirketler, ilana çıktıkları pozisyonlara gelen taleplerin %1’inden çok daha azına iş imkanı veriyor. Çevre ve referans, işte bu noktada büyük önem kazanıyor.

Hala çevrenize iş aradığınızı nasıl söyleyeceğinizi düşünüyorsanız, şunları düşünün;
•    Hemen hemen herkes iş aramanın nasıl bir süreç olduğunu bildiği için sizin durumunuza karşı empati kurabilecektir.
•    Ve düşündüğünüzün aksine başkasına yardım etmek insanı iyi hissettirir. O yüzden insanlar da size yardımcı olmaktan mutluluk duyacaklardır.

4-Referanslarınızdan başlayın.
Eğer varsa, sizinle daha önce çalışmış olan eski yöneticileriniz ve iş arkadaşlarınız size iyi referans olabilirler. İş arama sürecinde olduğunuzu ilk olarak referanslarınızla paylaşın. 

Öğrenciler için, akademisyenler yani kendilerini seven hocaları ve üniversitede proje yaparken tanıştıkları iş dünyasından profesyoneller değerli referansları olabilirler.
•    Hedeflerinizi paylaşıp, aradığınız iş ile ilgili onları bilgilendirin.
•    Sadece iş değil onların tavsiyelerini isteyin.
•    İleride yapacağınız görüşmelerde onları referans olarak verip veremeyeceğinizi sorun.
•    Ve en önemlisi bugüne gelmenizde katkıları varsa, bunu bilmelerine izin verin.

5-Yardımcı olmalarına izin verin.
Çevremize iş arama sürecinde olduğumuzu söylerken, bize yardımcı olmalarına izin vermemiz gerekiyor.

Bu ne demek? Daha çok fırsatla karşılaşacağınızı düşünerek genel bir ifade ile “Bana uygun bir iş duyarsan beni haberdar et” demek yerine hangi alanda çalışmak istediğimizi net olarak eklemek, potansiyel bağlantılara ulaşmamızı kolaylaştıracaktır.

6-Çevrenizdeki eksiklikleri tamamlayın.
Ne iş yapmak istediğinizi ve hangi firmaların istediğiniz pozisyona yakın olduğunu belirledikten sonra buna uygun etkinlikleri belirleyin ve kimlerin orada olacağıyla ilgili hazırlanın.
Tanışmak istediğiniz kişileri belirleyin ve güçlü bağlantılarınızdan yardım alarak henüz tanışamadıklarınıza ulaşmaya çalışın.

7- İlişkileri sürdürün.
Çevremizle ilgili tüm bilgileri yazmadan aklımızda tutamayız. Tanıştığınız bağlantılar ile ilgili not alın, bu ilişkileri sürdürmek networking vizyonunun için en önemli kısımdır.

8- Çevrenizle sürekli geri bildirim alışverişinde bulunun. 
Bağlantıların güçlü kalabilmesi için çevrenizdekileri iş arayışınızla ilgili süreçten haberdar etmeye devam edin. Aradığınız işi bulduğunuzda size bu süreçte destek olanlara teşekkür etmeyi unutmayın. 

Kaynaklar
*Vikipedi LinkedIn tanımı: LinkedIn, iş dünyasındaki kişilerin diğer kişilerle iletişim kurmasını ve bilgi alışverişi yapmasını amaçlayan profesyonel sosyal paylaşım platformudur. Aralık 2002'de kurulan LinkedIn'in web sayfası 5 Mayıs 2003'te kullanıma açıldı. (Yazar Notu: LinkedIn, Eylül 2015 itibarıyla dünyada yaklaşık 400 milyon kullanıcıya ulaşmıştır.)
Lou Adler, http://www.eremedia.com/ere/the-202060-sourcing-plan/
John Sullivan, https://drjohnsullivan.com/articles/a-case-study-of-google-recruiting-part-2/

 

Business Networking Akademi (Özge Önsen Belen Katkılarıyla)