Çekingenler için Networking

TARİH: 8.08.2016
İster iş ararken, ister iş hayatı basamaklarında tırmanırken, yeni insanlarla tanışmak söz konusu olduğunda maalesef çekingenlik engeli devreye girebiliyor. İnsan konfor alanından çıkmak istemiyor. Hatta, "bir bahane bulup o etkinlikten kaçmanın tam zamanı!" diye bağırıyor, beyin. Hepimiz hayatımızda en azından bir kere böyle hissetmişizdir. Peki ne yapmalıyız?

Özellikle kültürümüzde yeni insanlarla tanışma ve ilişkileri sürdürme üzerine önyargılar bulunmaktadır*:

“Yabancılarla konuşma”
“Elini veren kolunu kaptırır”
“Babana bile güvenme”

Geçmiş yüzyılda bu kavramlar hayat kurtarmış olabilir. Ancak içinde bulunduğumuz uluslararası dünyada Networking, yani insanlarla temas halinde olup ortak noktalarda birleşebilmek hayati önem kazanmıştır.

Hayatınızda şu anda bulunduğunuz yere birçok temasın, deneyimin ve kişinin etkisiyle geldiniz. Hatta hayattaki başarımız, ya da başarısızlığımız neredeyse ölçülebilir bir hal aldı. Asla Yalnız Yeme kitabının yazarı Keith Ferazzi hayatımızdaki başarıyı şöyle formülleştirmiş: 

Hayattaki Başarı= “Tanıştığınız insanlar” + “Bu kişiler ile beraber neler geliştirdiğiniz” 

Başarıya giden yol işte bu yüzden Networking’den geçiyor. 

Peki başarıda insan ilişkilerinin önemini bildiğiniz halde, hiç tanımadığınız yüzlerce kişinin olduğu bir odanın kapısına gelip, içeriye girmekten vazgeçtiğiniz oldu mu? 

Olmadıysa şanslısınız ama o kapıdan dönenler için, ya da o kapıya gitmeye çekinenler için bazı tavsiyeler oluşturduk. 

Araştırmalar çekingen kişilerin başarılarındaki en büyük engelin kendileriyle ilgili yaptıkları yorumlar olduğunu gösteriyor. O yüzden “Ben utanırım, çekinirim” kalıbından çıkıp, networking'in aslında geliştirilebilir bir beceri olduğunu bilerek her şeye başlamak gerekiyor. 

Networking'de çekingenliğinizi yenmek için:

1- Hazırlanın. 
Hazırlanmak size kendinizi daha rahat hissettirecektir. Etkinliğe gitmeden önce tüm detaylara hakim olun: programda ne var, kimler konuşmacı, hikayeleri ve özgeçmişleri nedir, vb.

Kimlerin orada olacağı ve sizin onlarla hangi konularda sohbet etmek istediğinizi belirleyin. Gündem ve son gelişmelerle ilgili kendinizi güncelleyin.

Kesinlikle kendinizi orada nasıl tanıtacağınızla ilgili tanışma ve sohbeti devam ettirme cümlelerinizi öncesinde oluşturun. (Bakınız: www.asansorcumlem.com)

2- Önce küçük gruplar ile başlayın.
Etkinlik alanına geldiğinizde insanlarla dolu bu odaya girmek ilk önemli adımdır. Hatta yolun yarısı! Kaçmadığınız için tebrikler! Çevreyi kolaçan edip, etkinlikte tanıdığınız kişilerin olup olmadığını kontrol ederek başlayabilirsiniz. Tanıdıklar varsa, öncelikle o kişilerin olduğu gruba yönelebilirsiniz. Tanıdığınız yoksa, küçük bir gruba dahil olmaktan korkmayın.

3- Gözlem yapın.
Grupta birbiriyle iletişim içinde olan insanların nasıl göz teması kurduklarını, vücut dillerini, hangi soruları sorduklarını gözlemleyin. Bunlar size yeni biriyle tanışmadan önce önemli ipuçları verecektir.

4-Tanışma noktalarınızı seçin.
Kahve içilen bölgeler insanların daha rahat sohbet edebildikleri, kendilerini tanışmak için daha rahat hissedebildikleri yerlerdir. Siz de ilk networking deneyiminiz için bu alanlara yönelebilir, bir kahve alıp daha rahat bir sohbete katılabilirsiniz.

5- Beş önemli networking hamlesini unutmayın.
Araştırmalar gösteriyor ki, kendinizi o kalabalığın içine atmak için kendinizi zorladıktan sonrası kendiliğinden geliyor.

Sadece cesaretinizi toplayın, elinizi uzatın, kendinizi tanıtın, karşınızdakinin oraya hangi vesileyle geldiğini ve sonra ne işle uğraştığını sorun. Sonrası kendiliğinden gelecek. Tekrar ettikçe daha iyi hissedeceksiniz. Bazen siz çok fazla konuşmasanız bile, yeni başlayan bir konuşmanın çok akıcı bir şekilde sohbeti ilerlettiğini fark edeceksiniz.

Klasikler arasında yer alan, Dale Carnegie‘nin Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme kitabındaki beş adımı unutmayın:
1-Gülümse 
2-Soru sor
3-Dinle
4-Varsa, kartvizitini takdim et
5-İsimleri hatırla ve isimleriyle hitap et
İnsanlar kendilerinden, ilgi alanlarından, fikirlerinden bahsetmekten hoşlanırlar. Size düşen sadece ilk adımı atarak kendinizi tanıtmak ve sonra birkaç soru sorarak iyi bir dinleyici olmak. 

Çekingenliğinizi yenme sürecinde lütfen bunlardan uzak durun:
1-Endişenin sizi kontrol altına almasına izin vermeyin. 
Kalabalığı görünce katılmaktan vazgeçmeyin.

2-Hata yapmaktan korkmayın.
En iyi konuşmaların, kendiliğinden gelişen doğal konuşmalar olduğu bir gerçektir. Konuşurken hata yapmaktan korkmayın. Konuşurken kendinizi sürekli dinlemediğiniz zaman iletişiminizin de daha rahat olduğunu fark edeceksiniz.

3-Tanıştığınız ilk kişiyle tüm gününüzü geçirmeyin.
Evet tanıştınız, ortak noktalar buldunuz ama şimdi yeni bağlantılar kurma zamanı. Tanışmaktan duyduğunuz memnuniyeti belirttikten sonra az önce yaptığınız başarılı sohbeti yeni biriyle daha yapmaya çalışın. Networking’in başarı sırrını unutmayın: pratik, pratik, pratik.

4-İlerlemeyen bir sohbeti devam ettirmek için kendinizi zorlamayın.
Konuşma ilerlemiyorsa veya anlattıklarınızın karşınızdakinin ilgisini çekmediğini hissediyorsanız konuyu devam ettirmeye çalışmayın. İzin isteyin ve ayrılın.

“Sizinle tanışmak çok güzeldi, tekrar teşekkürler bu sohbet için” diyerek nezaketi bırakmadan kibarca ayrılabilirsiniz.

Networking’de çekingenliğinizin iş arama süreci ve/veya başarınız önündeki en büyük engel olmasına izin vermeyin. İlk adımı attıktan sonrası gelecektir.

Yukarıdaki hazırlıkları gerçekleştirip, kendinizi yeni insanlarla tanışmaya zorladıkça, networking yapmanın daha kolay ve keyifli olduğunu göreceksiniz. 

Kaynaklar

*Ertuğrul Belen, Networking: Tanışma, Tanıştırma ve Tanınma Sanatı Kitabı, Optimist Yayınevi

Keith Ferazzi, Asla Yalnız Yeme, MediaCat Yayınevi

Dale Carnegie, Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme, Epsilon Yayınevi

Business Networking Akademi (Özge Önsen Belen'in Katkılarıyla)