Melek Yatırımcılarla Tanışmanın Püf Noktaları

TARİH: 1.11.2011
Ekim'in ilk haftasında Avrupa'nın ilk Melek Yatırım ve Startup Festivali olarak bilinen Startup Week 2011 Viyana konferansına katıldım. Dönüşümde birçok girişimcinin birbirinden farklı sorularıyla karşılaştım.
Melek Yatırımcılarla Tanışmanın Püf Noktaları.
En çok sorulan soruyu deneyimlerimle kaleme almak istedim. Bu da "Melek yatırımcılarla tanışırken nelere dikkat etmeliyim" sorusuydu.

Bu makalenin devamına geçmeden Melek yatırım(-cı) ve startup kelimelerinin anlamını, bu kavramlara yeni olanlar için kısaca paylaşmak istiyorum. İş dünyasına bir akım halinde yayılan melek yatırımcılık kavramı, aslında bir girişime banka gibi sadece finansman sağlamanın yanı sıra sektörel bilgi birikimi ve bağlantılarını (network) da aktaran kişi ve kurumlar için kullanılıyor.

Startup Week 2011 sırasında 50 startup birbiriyle yarıştı ve on finalist melek yatırımcılar karşısında sahne aldı. Bu yarışmalara; kuruluşu dört seneyi geçmemiş ve aktif faaliyet gösteren firmalar kabul ediliyordu.  Dolayısıyla startuplara kendi çabalarıyla kurulmuş yeni firmalar demek yanlış olmaz. Ve dünya, bu terimi daha çok internet ve mobil alanındaki teknoloji firmaları için kullanıyor.

Herkesin en çok sorduğu soru, benim de konferansa katılmadan kendime sorduklarımla aynıydı. Kendi networkümü ve divasdiamond.com gibi yatırımlarımı geliştirmek için bu konferanstaki:
- Melek yatırımcıların kimler olduğunu nereden bilecektim?
- Onları konferansta nasıl bulacaktım?
- Melek yatırımcıları bulduğum zaman nasıl tanışacaktım?
- Onlarla tanıştığımda ne diyecektim?
- Onlarla nasıl iletişimde kalacaktım?


İşte bu beş soru, Startup Week 2011 gibi bir konferansa katılmadan önce hepimizin kendimize sorması gereken aynı 5 soru olduğunu farkettim;  ister Melek Yatırımcılar ister hayatınıza ve kariyerinize yön verecek diğer tanışmalarda...
Melek yatırımcılarla tanışmak için nasıl Startup Week 2011'de ne yaptım?

1) Konferansın ana web sitesini ve sürekli güncellenen Facebook sayfasını buldum.
2) Konuşmacıların kimler olduğunu ve hangileriyle tanışmak istediğimi belirledim.
3) Boş kartivizitler bastırdım. Her konuşmacı için yanımda Viyana'ya taşıyabileceğim profil kartları oluşturdum. Buraya onlarla ilgili önemli bilgiler, küçük resimlerini ve üzerinde çalıştıkları son projeleri not aldım.
4) Viyana'ya gitmeden önce uluslararası arenada iş yapan tanıdıklarımı aradım. Tanışmak istediğim kişilerin isimlerini paylaştım. Ortak tanıdık bulmaya çalıştım. (bulamadım :)
5) Konferansta tanışırken bireysel olmak yerine bir delege grubunun daha güçlü olacağını bildiğim için konuyla ilgilenen çevremi davet ettim.
6) Daha tanışmadan Google ve organizasyonun websitesinden melek yatırımcı isimleri ve resimlerini ezberledim.
7) Tanışmak istediğim melek yatırımcıların sunumlarını programdan belirledim ve konuşmalarına katıldım.
8) Sunumları sonrası çevreleri dolu olduğu için onlarla hemen tanışamadım :). Moralimi bozmadım! Koridorda ve kahve aralarında onlarla karşılaştım! Simalarını tanıdığım için merhaba diyerek hem sunumlarında dikkatimi çeken bir konu hem de araştırıdığım için son projelerini sordum. Kendimi anlatmaktan çok onların konuşmasını sağladım.
9) Bizim kadar bilmedikleri bir yer olan Türkiye girişimcilik eko-sistemiyle ilgili birkaç çarpıcı konuya dikkatlerini çekerek, davet etmeyi katılmadan önce planladığım bir organizasyon hakkında onlara bilgi verdim.
10) Kartvizitimi verdim ve onlarınkini aldım. Birkaç tanesinin kartviziti yoktu. Utanmadan boş kağıda bilgilerini yazmalarını rica ettim. Türkiye'ye döndükten sonra ya ilgilerini çekecek bir yatırım raporuyla ya da tanışma sırasında konuştuğumuz bir konuya değinerek takip emaili yazdım.
Ertuğrul BELEN | Sabah İşte İnsan