Kartvizit Vermeyenlerin 10 Popüler Bahanesi

TARİH: 12.09.2011
Uluslararası siyasi huzursuzluklar, şaşırmış kurlar ve altın, belirsizlikler ve ertelenen projeler... İçinde bulunduğumuz iş dünyası yine zorlu bir süreçten geçiyor.
"İşler nasıl gidiyor?" diye sorduğunuzda aslında duymadan cevabı biliyor ve sanki gizli hisleri teyit etmesini arzuluyorsunuz: "çok kötü!". ..

 

Diğer bir taraftan yakın çevrenizde tabiriyle "aslanlar gibi" iş yapan kişileri görüyor ve belki sadece istisnadır diye es geçiyorsunuz. Oysa, bu kişileri pas geçmeyin. Onlar krizin parlayan yıldızları.  Hepimizin örnek alması gereken başarı hikayeleri.

 

 

Siz de bu gözle baktığınızda ve onlarla konuştuğunuzda göreceksiniz ki kriz kahramanlarının bazı ortak networking özellikleri var. Bunlar:

 

 

- Projelere bel bağlamamışlar. Proje kararını veren kişilerle ilişkilerini güçlendirmişler.

 

- Kriz uğramadan hazırlıklarını yapmışlar. Yani, iş ve sosyal çevrelerinin zamanında o kadar takdirini almışlar ki, kriz döneminde geri dönüp gönül rahatlığıyla bir istekte bulunabiliyorlar.
- Tanıştıkları kişileri önemli ya da önemsiz diye ayırmıyorlar.  Hastanedeki hademenin kendilerinden daha hızlı doktora ulaşabileceğini biliyorlar. 
- Onlar geleceklerinin çevrelerindeki insanlar kadar değer kazanacağını ya da kaybedeceğini çok iyi biliyorlar.

 

Siz onlar kadar krize hazırlıklı girmemiş olabilirsiniz. Ancak, networking yani birebir ilişkilerinize her zamankinden daha fazla yatırım yapmalısınız.  Bu yatırıma "kartvizit kullanımına önem vermek" gibi masrafsız ve basit adımlarla başlayabilirsiniz.

 

 

En önemli işbirliklerini başlatma gücünde olan kartviziti almak kadar vermek de bir sanat. Ancak iş dünyası halen kartvizitin ne kadar önemli olduğunun yeterince farkında değil. 

 

 

Gelin, kartvizit vermeyenlerin = Kartvizit Canavarları, ilk on bahanesini 10'dan 1'e doğru sıralayalım. Şaka demek isterdim ancak bunların hepsi gerçek bahaneler: 

 

 

10- "Arkadaşlarla dışarı çıkıyoruz diye yanıma almamışım."

 

9- "Matbaa mağduruyuz. Bu hafta gelecek herhalde."
8- "Kalmamış. Numaramı bir kağıda yazıp vereyim. Garson beeey!"
7- "Çantam arabada kaldı. Kartvizitler de orada kaldı. Hay aksi."
6- "Yanımda yok. Ben sizinkini alayım. Size email atarım."
5- "Bizim şirket kartvizit basmıyor."
4- "Yakın zamanda terfi ettim. Bekliyorum."
3- "Son kartvizitimi az önce verdim."
2- "Dünya çöl olmasın, kartvizit vermiyorum."
1- "Google'a adımı yaz. İlk ben çıkıyorum zaten."

 

Geçen hafta bu bahanelerin oluşturulmasında fikirlerini cömertce paylaşan @ertugrulbelen Twitter'daki herkese teşekkür ederim. 

 

Ertuğrul BELEN | Sabah İşte İnsan